Helenistik dönem inanç ve düşünce dünyasının şekillenmesinde belirgin etkisi olmuş ve çağını aşan etkisi bugüne ulaşan Homeros,Troya (Truva) savaşının son 51 gününü anlattığı İlyada'sında: Birçok efsaneye değinmekle birlikte, destan Akhilleus'un (Aşil) trajedisini anlatır.
Popüler kültürde İlyada Efsaneleri'yle akılda en çok kalanı, "Aşil'in Topuğu" ve "Truva Atı" olsa da, Homeros başından sonuna "Aşil'in Öfkesini" anlatır.
Bu öfke neye? Aşil'in babası kral, anası tanrıçadır. Babası başka kadınla evlenmiştir. Anası, o kadını ayartmaya Aşil'i kışkırtır. Durumu fark eden babasıyla aralarında düşmanca öfke vardır.Aşil evi terk eder.
Babası tanrı olmadığından Aşil ölümlüdür. Tanrıça Thetis(anası) O'nu ölümsüz yapmak için Sytx Irmağı'nda yıkar. Topuğundan tutarak suya batırır.
tuttuğu yerden topuğu ıslanmaz. Topuğu Aşil'in zayıf yeri olarak kalmıştır.
Yenilmez olmuştur, ancak ölümsüz değildir.
Yenilmez Aşil, Kral Agamemnon'un yanında savaşlara katılır. Savaşlardan kazandığı payı ve ününü Agamemnon eşit dağıtmadığı gibi, onur payı olarak aldığı ve sevdiği Briseis'i de elinden alır. Aşil'in öfkesi büyür.
Homeros tanrıları belli bir yerde otururlar.Olimpos Dağı'nda. Yunan ilk çağı Ege çevresinin birçok dağına Olimpos adını vermişti. Zeus en yüksek tepesine taht kurmuş, oradan dünyada olup biteni gözler. Tanrılar gerek gördükçe işe karışırlar. Savaşlarda talihi bir o yana çeken Hera, Apollon, Athena, Ateş, Aphrodite gibi tanrılar Zeus'un elinde birer kukladır. (Azra Erhat-A.Kadir)
Agamemnon Akhalar'ı toplamış İlyon'a(Truva) saldıracak.Aşil bu anı bekler. Tanrıça olan anasına Zeus'a gitmesini ve söz almasını ister. Zeus söz verir: Aşil savaştan uzak durdukça talih truvalılara gülecek, Akalar bir sonuç alamayacaklar.(İlyada)
Bir tanrı bir yana çekiyordu, bir tanrı bir yana kimseyi korumayan savaşın düğümünü. O düğüm ne kopar ne çözülürdü, dize getirirdi yığınla insanı. (İlyada) Bir köşeye çekilmiş öcünü alma fırsatını bekleyen Aşil:Zeus'un entrikalarından habersiz.
"Bir gün gelir, yok olur kutsal İlyon(Truva)"Homeros'un gördüğü.
Savaşın en kızıştığı an: Truva'nın kahramanı güçlü Hektor askerlerinin önünde Akalar'ın gemilerine yaklaşmış, O'nu gören Patroklos(Aşil'in arkadaşı) dern derin inledi, dedi ki : Eskiden en yiğit olanlar bile yatıyor şimdi, gemilerin arasında ya ölü ya yaralı.Güçlü Diomedes yaralı, krgısıyla ün salmış Odysseus yaralı, Agamemnon yaralı, Eryplos'ta kalçasından vurulmuş. Korkunç Aşil ne sarsılmaz yüreğin var senin, Akalar'ın başından. savmazsın bu kara belayı, kim yarar görecek senden söyle küçüklerimiz mi?(İlyada) Duyduklarına öfkelene Aşil: " Ne diyorsun sen be! O herif yürüdü üstüme,onur payımı aldı zorla, yüreğimdeki korkunç acı buyüzden işte. Güzel surlu kentini yıkmış, kargomla kazanmıştım kendime, Agamemnon elimden aldı O 'nu. Onursuz bir sığıntı yerine kodu beni. Sonuna kadar dinle sözümü, koy aklına iyicene, Akalar arasında sen bana kazandırmalısın en büyük ünü. O zaman getirirler güzel kızı parlak armağanlarla. Kurtuluş ateşi parlar parlamaz gemilerin üstünde, hiç durma, bak geriye dönmeye, bırak onları, kozlarını paylaşsınlar ovada.Kaç truvalı varsa ölümden kaçmasın hiçbiri, Akalar'dan da kurtulmasın bir tek kişi.Biz doğrulalım, ikimiz bu yıkıntıda, tek başımıza çözelim Truva'nın kutsal duvağını."
Hektor, Aşil'in arkadaşı Patroklos'u öldürür. Üzülen Aşil: "Ölülere saygı gerek, ağlayalım ölüsüne."Yasını tutar. Öfkesi büyüktür. Zeus'un verdiği tanrısal güçle Hektor'u öldürür. Hektor'un ölüsünü saygı değil, öfkeyle:" Sürüklemek için bağladı arabasının arkasına. Patroklos'un mezarı çevresinde üç kere dolaştırdı Hektor'u. Toz toprak içinde yüzükoyun bıraktı ölüyü."Diye anlatır Homeros.
Truva'nın duvağını tek başına çözdüğünü düşündüğü andır. Zeus tabii ki buna izin vermez. Yenilmez Aşil'i, Hektor'un kardeşi Paris topuğundan yaralar. Ölümcül yaradan ölür.
Olimpos tanrıları savaşta ölenler için: "Ölümlülere gösterilecek saygı işte bu" bir mezara yazılı taşın altına.Birikmiş öfkesine yenik Aşil'in payına düşen de o kadar.
Truvalılar kahramanları güçlü Hektor için bitmeyen ağıtlara devam eder.(Homeros)
İlyada'da anlatılanlardan bugüne ;Tanrıların oturduğu yerler ve ölümsüzlerin adları değişmiş. O kadar. Hepsi çok tanıdık.
Birinci Dünya Savaşı'yla Çanakkale'de, Olimpos tanrılarına meydan okuyan M. Kemal Truva'nın ebedi kahramanıdır. O'da tıpkı atası Fatih gibi : "Hektor'un intikamını aldım"der.Tarihe gönderme yaptıktan sonra,Hektor'un ölüsüne Aşil'in saygı göstermediğini bildiği halde, çocuklarının mezarını isteyen Anzak annelere yazdığı mektupta: "Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız..........Bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim evlatlarımız olmuşlardır."Sözleriyle bitirir.Dünya savaş tarihinin tanık olmadığı bu soylu davranışla Atatürk, savaşın kahramanı olduğu kadar barışın da öncüsü olmuştur.
Truva efsanelerini işleyen destanlara kyklos (çember) deniyor.Yani oyun içinde oyun anlamında. Hayal gücüne zenginlik katan.Azra Erhat'a göre İlyada'da : "Bir ve bölünmez bir dünya görüşü vardır." Bu görüş yeni Olimpos tanrılarında da öyle.
Barışa düşman yeni Olimpos tanrıları, Truva'nın ebedi kahramanı M.Kemal'e de, barışa giden yolu ışığıyla aydınlatan Atatürk'e de düşman.
Öfkeli tanrılar o zamandan beri Truva Atı hediyeli Aşil Kyklos'undan hiç vaz geçmediler."Kykloslar Zeus'un El'inde." El'inden kim alacak?
FACEBOOK YORUMLAR